15 Mayıs 2019 Çarşamba

11 Mayıs 2019 Cumartesi

MİNİK YAZARLARIMIN YAZDIĞI HİKAYELER BÖLÜM 1


HİKAYE 1                                                    
                 ANNE SÖZÜ DİNLEMEK
             Zümra 8 yaşında 2.sınıf öğrencisiydi .Okulunu, arkadaşlarını ve öğretmenini çok seviyordu. Derslerinde de gayet başarılıydı. Ama Zümra sebze ve meyve yemiyor- du. Her zaman abur cubur yiyordu. Zümra’nın annesi kızı sağlıklı beslenme- diği için çok üzülüyordu. Ama Zümra bu konuda annesini hiç dinlemiyordu. Artık sonbahar bitmiş kış gelmişti. Havalar iyice soğumuştu. Zümra’nın son günlerde enerjisi düşmüş- tü. Kendini çok halsiz hissetmeye başlamıştı. Zümra okula gittikten az sonra öğretmeni annesini aradı ve Zümra’nın ateşi olduğunu söyledi. Annesi Zümra’yı alıp hemen doktora gittiler. Doktor Zümra’nın sağlıksız beslendiği için vücudunun zayıf düştüğü- nü, mikrop kaptığını söyledi. Zümra’ya bol bol meyve ve sebze yemesi gerektiğini anlattı. Sağlığı için gerekli vitamin ve mineralleri bunlardan alacağını söyledi. Zümra annesi ile beraber ilaçlarını alıp eve gittiler. Üç gün okula gidemedi.
            Zümra annesinin sözünü dinlemediği için çok pişman olmuştu.

                                                                                                                                           ESMA ÇELİK

HİKAYE 2
ALARA'NIN ABUR CUBUR SEVGİSİ
            Alara bir gün okulda yemeğini yememiş. Onun yerine kantine gidip abur cubur almış ve aldığı tüm abur cuburları yemiş. Sonra serviste Alara'nın karnı ağrımaya başlamış. Eve kadar zor gitmiş ağrısından. Alara eve geldiğinde annesi onu öyle görünce çok telaşlanmış. Hemen kızına sarılmış ve neyi olduğunu sormuş.
Alara- Anneciğim benim karnım çok ağrıyor.
Anne:-Alara o kadar çok ne yedin?
Alara- Çok az abur cubur yedim anneciğim!
Anne- Ah kızım! İşte bu yüzden karnın ağrıyor. Sağlıklı beslenmeli, vitaminli ve minarelli gıdalar tüketmelisin.
Alara- Peki bu gıdalar beni iyileştirecek mi anneciğim?
Anne-  Tabii ki. Bu gıdalar sana enerji verecek ve vücudundaki mikropları yok edecek.
Alara- Bundan sonra söz veriyorum abur cubur yemeyeceğim anneciğim...
demiş ve daha sağlıklı büyümeye başlamış.

                                                                                                           SILA SAVAŞ

HİKAYE 3
BİR TATİL GÜNÜ
Bir tatil günüydü. Hava o kadar güzeldi ki kendimi oyun oynamaya kaptırmışım, vaktin nasıl geçtiğini anlamamışım.
Akşam olup eve gittiğim de kendimi o kadar yorgun ve halsiz hissediyordum ki kolumu bile kaldıramıyordum. Anneme çok halsizim dedim. Annem;
- Gün içinde ne yedin?
- Dört tane çikolata yedim.
- Başka?
- Hiçbir şey yemedim.
- Peki dışarıdan gelince ellerini yıkadın mı?
- Hayır.
- Eeee , tabi halsiz olursun. Ellerini yıkayıp mikroplardan arınmamışsın. Yemek yememişsin, ihtiyacın olan vitamin ve mineralleri almamışsın, bugün hiç sağlıklı beslenmemişsin.Doğal olarak enerjin bitmiş.
         Bizler, gün içinde ihtiyacımız olan enerjimizi sağlıklı beslenerek sağlayabiliriz.
                                                                                
                                                                                                         İREM KESKİN

HİKAYE 4
                                                        
           CEM’İN FİDANLARI
Cem okulda her gün bir kola ve bir cips yiyordu. Bir gün Cem hastalandı Cem’in annesi Cem’e sağlıklı olamayacağını anlatıyordu ama yine de bırakamıyordu. Cem’in annesi Cem’i doktora götürdü. Doktor Cem’i muayene etti ve sağlıklı beslenmemesi sonucu vücudunda bazı vitaminlerin eksildiğini gördü, Cem’e kola ve cips yememesi gerektiğini, sağlıklı yiyeceklerle beslenmesini yani sebze ve meyve yemesi gerektiğini anlattı. Fakat Cem doktorun sözünü dinlemedi çünkü doktorun verdiği ilaçlarla kendini biraz iyi hissediyordu ve kola cips yemeye devam etti. Bu yiyecekler onda bağımlılık yapmıştı ve yemeden duramıyordu. Bir süre sonra yeniden hastalandı ama doktora gitmeye korkuyordu. Çünkü doktorun sözünü dinlememişti. Durumu hiç iyi değildi. Kendini hiç iyi hissetmiyor ve çok çabuk yoruluyordu. Annesi durumu fark etti onu tekrar doktora götürmesi gerektiğini söyledi fakat Cem ona korktuğunu ve kola cips yemeye devam ettiğini anlattı bu yüzden gitmek istemediğini söyledi. Annesi ona bu yiyeceklerden vazgeçmesini yoksa durumunun daha kötüye gideceğini anlattı. Cem artık buna ikna olmuştu. Cem annesine şöyle bir soru sordu. “Kola yerine ne içeceğim ben?” Annesi “Yalnızca süt, portakal suyu, ayran gibi sağlıklı içecekler içebilirsin.” diye cevapladı.
Cem artık karar vermişti ve bu alışkanlığını bırakacaktı. Bunun için annesi ile pazara sebze ve meyve almaya gittiler. Pazarda dolaşırken annesi meyve fidanlarını gördü ve aklına bir fikir geldi. Cem için bir elma bir de portakal fidanı alacaktı. Fidanları alırken Cem, “Anne bunları neden alacağız?” diye sordu. Annesi, “Bu meyve fidanlarını seninle birlikte, bahçemize ekeceğiz ve onları sulayarak büyüteceğiz daha sonra sana taze taze meyveler verecekler, sen de onları sepetinle toplayarak eve getireceksin ve yıkayarak yiyeceksin. Böylece sağlıklı yiyeceklerini kendin yetiştirmiş olacaksın.” dedi. Cem; “Yaaaaşasınn!” diye bağırdı. Cem meyve fidanlarını dikmek için sabırsızlanıyordu ve hızlıca eve dönmek istiyordu annesini sürekli çekiştiriyordu.
Eve geldiklerinde direk bahçeye koştular. Hemen ağaçları diktiler annesi Cem’e su getirmesi gerektiğini söyledi. Cem, “Suyu ne yapacaksın?” diye sordu. Annesi de “Ağaçlara can suyu vereceğiz” dedi. Cem koşarak su getirdi ve ağaçları suladılar. Annesi bundan sonra her gün ağaçların sulanması gerektiğini ve bu görevin Cem’e ait olduğunu söyledi. Cem her sabah koşarak bahçeye çıkıyor ağaçlarını suluyor ve onların meyve vereceği günü bekliyordu. Cem o günden sonra bir daha hiç kola ve cips yemedi.

                                                                                          ELÇİN KAYACAN

HİKAYE 5
YARAMAZOV KARDEŞLER
Yaramazov kardeşler,  Mehmet ve Çağan isimli  birbirini çok seven, evde aynı odayı paylaşan, aynı okula  giden  birbiriyle zaman geçirmeyi seven iki  kardeşti. Türkiye’nin en soğuk ili Erzurum’da yaşıyorlardı. Havalar  çok  soğuk olduğundan  evde  kitap okuyup  boş zamanlarında da  internette dolaşırlardı.
Babaları onların sağlıklı  beslenmeleri için her gün  evlerinin yanındaki  gölden taze  balık tutar, dağlardan pırıl pırıl akan mineralli sulardan  getirir onları  mutlu  ederdi. Kardeşlerden    Ahmet  her  sabah  erken kalkar, sporunu , günlük temizliğini  yapar,  sağlıklı  beslenirdi, ama  kardeşi Çağan o kadar  titiz değildi, günlük temizliğini  yapmaz, sağlıklı  beslenmez, en ufacık  hastalıkta vücudunu  mikroplara  teslim eder, günlerce  öksürür, sağlıklı  besinler  yerine  abur  cubur şeyler  yer kendisini  daha da  hasta  ederdi.
Çağan yine sağlığına dikkat  etmediği için  hasta  olmuş, okula  gidememişti.  Babası  sağlığına  kavuşması için  portakal,  muz,  kivi gibi sağlıklı enerji dolu meyveler  almış, vitamin ihtiyacını karşılayıp, enerji kazanarak iyileşeceğini düşünmüştü, biraz da  sevinmesi için çok sevdiği boni bon ve cips  almıştı. Çağan hasta  yatağından  kalkıp  kardeşi  Ahmet’e  boiıbon ve cipsleri  vererek; birlikte  yiyelim, böylece  sağlığıma da  kavuşurum  dedi. Ahmet  kardeşine;  “Şimdi  seninle  bir  deney  yapalım, midemizdeki  abur cuburların halini görünce istersen hep birlikte yeriz,  tabi  göreceklerine  inanabilirsen” demiş.
Ahmet yarısı su dolu iki  bardak aldı. Bu  bardaklar  bizim midemiz  olsun. Bir bardağa bonibon bir  bardağa cips koydu, şimdi  karıştırıp  bir saat  bekleyelim dedi. Çağan ve Ahmet  deneyin sonucunu beklerken  Annesinin getirdiği meyve  tabaklarını bitirip, sağlıklı beslenip  vücudu  için gerekli  enerjiyi çoktan  toplamıştı. 
Bir saat  ne  çabuk  geçmişti. Çağan abisi Ahmet’in boynuna  sarılıp  teşekkür  etti, ve  hastalıktan kurtulduğunu söyledi ve “Hadi  birlikte  bardaklara  bakmaya  gidelim” dedi. Bardakları gördüklerinde ikisi de çok şaşırmışlardı, Ahmet kardeşine dedi ki;  “İşte kardeşim  bardaktaki  bonibonları ve cipsleri yeseydin şu an senin de midende bunlar olacaktı ve hastalıktan kurtulamayacaktın, vücudun daha da hasta olacak, mikroplarla savaşamayacaktı, güçsüz  kalacaktın” dedi.
O gece Çağan sağlığına kavuşmuş, Ahmet ise  bu sağlık deneyini  okulda  arkadaşlarına  göstermeyi düşünerek  rahata  rahat  uykuya dalmıştı.

                                                                                        EMİR İLHAN ADATEPE

HİKAYE 6

FUTBOLCU ALİ
Ali,  tüm   maçlarından  önce   sağlıklı  beslenen  bir  futbolcuydu.
Final maçından önce hep abur cubur yediği için maçta karnı ağrıdı ve de karnı ağrıdığı için maçta hiç iyi oynayamadı. Onun yüzünden takımı maçı kaybetti .Ali bundan bir ders çıkardı.
Artık hep sağlıklı beslenmeye başladı ve sonraki maçları hep kazandılar.
                                                                                       ÖMER ATAY

HİKAYE 7

           MELİSA VE ABLASI MİKROPLARA KARŞI

         Melisa adında 2. Sınıfa giden küçük bir kız varmış.  Melisa’nın bir ablası  varmış. Ablası  çok sağlıklı beslenen spor yapan enerjik ve düzenli bir kızmış. Bir gün Melisa okuldan geldikten sonra kıyafetlerini odasına atarak hemen dışarı parka gitmiş. Akşam yemeğinde ellerini yıkamadan sofraya oturan Melisa’ya ablası ‘’ Dışardan gelince ellerini yıkamalısın,  mikroplar seni hasta edecek’’ demiş. Melisa ise ‘’Bu kadar küçük mikroplar bana ne yapar ki? ‘’ demiş ve odasına yatmaya gitmiş. Ertesi sabah Melisa’nın annesi Melisa’ya bol vitaminli ve mineralli  bir beslenme hazırlamış fakat Melisa yemeğini yemeden eve gelmiş. Melisa kendini çok halsiz hissediyormuş. Ablası Melisa’ya ‘’ Ellerini yıkamadan yemeğe oturursan, sabah kahvaltını yapmazsan abur cubur yersen vücudun vitaminsiz kalır ve mikroplara  yenilirsin. ‘’ demiş.

       O günden sonra Melisa artık ellerini sürekli yıkıyor, yemeklerini zamanında yiyor ve sağlıklı beslenmiş. 5. Sınıfta  başarılı ve  sağlıklı  bir kız olmuş.


                                                                                                                  ASİ NAZ ŞAHİN

HİKAYE 8

              MİKROPTAN ARKADAŞ OLMAZ

Uğur, oyun oynamayı çok seven hareketli bir çocuktu. Hafta sonu Uğur ve oyuncak ayısı Yumoş, evlerinin yakınındaki parka gittiler. Ayısıyla kaydıraktan kaydı, salıncakta sallandı. Çok eğlendiler ama Uğur’un fark etmediği bir şey vardı. Uğur, mikropların geldiğini fark etmemişti.

            Hava kararmadan eve döndüler. Eve vardıklarında yemek hazırdı. Uğur elini yıkamak için banyoya gitti. Birdenbire bir ses duydu:

-         Sakın elini yıkama!

-         Sen de kimsin?
-         Ben senin arkadaşın mikrobum. Biz mikroplar çocukları çok severiz. Elini yıkarsan ayrılırız.
Uğur da bu sözlere inandı. Elini yıkamadan yemeğini yedi. Yemeği yerken başka bir ses duydu. Bu ses, vitamin ve minerallerin sesiydi:
-         Biz sağlıklı kalman için sana yardım ederiz ama sen mikroplara inandın. Mikroplar seni hasta eder. Uğur:
-         Yalancılaaaaar! Mikroplar benim arkadaşım.
Uğur ödevlerini yaptı, dişlerini fırçalamadan uyudu. Uğur, uyandığında kendini kötü hissediyordu. Yataktan kalkmak istedi ancak hiç enerjisi yoktu. Ailesi Uğur’u doktora götürdü. Doktor ona elini yıkamadığı için hasta olduğunu söyledi, sağlıklı olmanın yollarını anlattı, ilaç verdi.
Uğur ve ailesi ve eve geldi. Uğur’un karşısına vitamin ve mineraller çıktı:
-         Özür dilerim, size çok kötü davrandım.
Uğur ilacını içip daha iyi hissedince okula gitti. Uğur bir daha mikropla arkadaş olmadı.
                                                                                                     UYGAR GÖNÜLLÜ

HİKAYE 9


SAĞLIKLI HAYAT

    Ezgi çok çikolata seven bir kızdı. Bir gün okulunun bahçesinde otururken birden dişi ağrımaya başladı. Eve gider gitmez annesine söyledi ve annesiyle beraber diş doktoruna gittiler. Doktor, Ezgi'ye" Daha sağlıklı beslenmelisin, bol bol vitaminle beslenmelisin ve dişlerini düzenli fırçalamalısın. Eğer çok çikolata ve şeker yemeye devam edersen, dişlerinin arasında mikroplar oluşur ve dişlerini çok ağrıtır" dedi.

     Ezgi doktorunun sözünü dinledi ve beslenmesine dikkat etti. Bundan sonra abur cubur yemeyeceğine söz verdi.

                                                                                                            ÖYKÜ EBRU BEYOĞLU


HİKAYE 10
SAĞLIKLI BESLENME
     Mısra ve Gökdeniz iki kardeştir ama ikisi de birbirinden çok farklIıymış. Özellikle yemek konusunda hiç anlaşamazlarmış. Mısra annesinin yaptığı yemekleri hiç itiraz etmeden yerken Gökdeniz sebze yemeklerini ağzına bile sürmezmiş. Mısra sabah okula gitmeden kahvaltısını yaparken Gökdeniz yapmadan gider sürekli kantinden yiyerek dengesiz beslenir, abur cuburu çok severmiş. Bu yüzden Gökdeniz sürekli annesiyle tartışır, sürekli midesinin bulandığını söylermiş.
     Bir sabah uyandığında kendisini kötü hissettiğini söylemiş annesi de onu doktora götürmüş. Doktor Gökdeniz’i muayene ederken önce şikayetini sormuş. Gökdeniz sürekli midesinin bulandığını ve halsiz olduğunu söylemiş. Doktor Gökdeniz’e tahliller yapmış. Sonuçlarında Gökdeniz’in kansız olduğunu, vitamin eksikliği olduğunu vücudunun direncinin düştüğünü ve vücudun mikroplarla savaşacak gücü olmadığını söylemiş.
       Doktor Gökdeniz’e ilaçlar vermiş ama sadece ilaçla değil sağlıklı beslenerek daha iyi olacağını söylemiş.Bunun için sebze, meyve, et, süt, yoğurt, yumurta yemesi gerektiğini söylemiş. Gökdeniz doktoru dinlemiş, hem ilaçlarını içmiş hem de dengeli beslenerek sağlığına hemen kavuşmuş.
      Gökdeniz okula gittiğinde dengeli beslenmenin sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu arkadaşlarına da anlatmış. O günden sonra annesinin her yaptığı yemeği hiç itiraz etmeden yemiş.
                                                                                                  MISRA CEYLİN TAŞLIOĞLU

HİKAYE 11
            SAĞLIKLI YE SAĞLIKLI KAL
Bir zamanlar Yunanistan’ ın küçük bir köyünde yaşayan bir aile varmış. Bu ailenin iki tane kız çocuğu varmış. Çocukların adı Dilara ve Alara imiş.
Bir sabah Dilara okula giderken kendini enerji dolu hissediyormuş. Çünkü  dün akşam  yemekten sonra annesinin hazırladığı meyve tabağını bitirmişti ve annesi çok mutlu olmuştu. Vücudu vitamin dolu olduğu için çok mutluydu. Ablası Alara meyveleri yemediği için mineralsiz kaldı ve enerjisi azaldı. Kendini halsiz ve kötü hissediyordu. Alara bu duruma çok üzüldü. Annesine bu durumu anlattı.
Annesi:
-Alara‘cığım, hiç üzülme. Vücudun mikroplara  karşı dayanamadı. Bundan sonra meyve, sebze ve süt ürünleri, et ürünleri yeyip içmelisin dedi.
Alara:
-Bundan sonra senin dediklerini yapacağım diye, cevap verdi.
O sırada Dilara okula gitmişti bile.Artık Alara’da sağlıklı beslenecekti.
Sağlıklı yaşam için sağlığına dikkat edecekti.

                                                                             LARA DEMİR

   HİKAYE 12                                    
                                            ÖYKÜ’NÜN HASTALIĞI
      Öykü okuldan eve gelince midesinin ağrıdığını fark etmiş.
Öykü-  Anne benim midem ağrıyor demiş.
Anne-  Okulda kantinden sağlıksız yiyeceklerden mi yedin?
Öykü-  Evet anneciğim kantinden dayanamayıp cips aldım, sanırım o ağrıttı.
Anne-  Keşke yemeseydin güzel kızım. Bol vitaminli ve mineralli gıdalar tüketseydin. Sağlıksız gıdalar tüketmenden dolayı içindeki mikroplar harekete geçerek enerjini tüketmeye başlamış.
Öykü-  Tamam anneciğim bundan sonra sağlıksız yiyecekler tüketmeyeceğime söz veriyorum.

                                                                                         BUSE ÇINAR











10 Mayıs 2019 Cuma

Devam Edeceğim

Bugün herkese merhaba diyorum. Daha sonra öğrencilerin yazdığı hikayeleri yazacağım.

7 Mayıs 2019 Salı

Merhaba

 MAYIS AYI 
 İŞLENECEK KAZANIM ve YAPILACAK ETKİNLİKLER
Kazanım : Metinle / görsellerle ilgili soruları cevaplar.
 YAPILACAK ETKİNLİKLER
1.Sınıfın gruplara ayrılması. Bu ay işlenecek bir metnin okunup, bilinmeyen sözcüklerin tespit edilerek anlamlarının bulunması. 
2.Grupların bilinmeyen sözcükleri kullanarak yeni bir metin oluşturması. Metnin https://www.storyjumper.com/ web 2.0 aracı ile yazılması. 
3.Yazılan metnin http://www.gifpal-edu.com/ ile gif resminin hazırlanması. Proje sayfasına yüklenmesi. 
4. Farklı Web 2.0 araçlarının kullanımıyla ilgili öğrencilerin talepleri olması durumunda hangi araçların kullanılacağına oylama ile karar verilir.